21 Eylül 2011 Çarşamba

BÜYÜK SKENDERUS

Bir gün büyük skender yeni fethettiği Van şehrini dolaşmaya çıkmış. Tabi o yöre erkanı, esnafı, vatandaşı bir korkudur almış. Acaba sonumuz ne olacak diye bir telaş bir telaş. Halk korkuyla ayakta mıh gibi olduğu yere çakılı skenderin mağrur, kibirli geçişini seyre koyulmuş. Kimsede çıt ses çıkaracak yürek kalmamış. Derken bir ağacın gölgesinde olanları umursamadan oturan birini fark etmiş büyük skender. Ve hemen o adamın bulunduğu yöne atını yöneltmiş.
-          Bu ne cüret be adam. Benim kim olduğumu bilmiyor musun? Ben büyük skenderim. Derhal ayağa kalk eteklerimi öp ve tıpkı sen gibi gafil ve sefil adını söyle, kimsin?
Adam hafif başını kaldırmış ve “ Diogenes’im”..ve tekrar başını umursamazca yere indirmiş.
Bu büyük skenderin hoşuna gitmiş..
-          Ula diogenes. Bu kadar insan beni görünce ayakta büyük hacetini şeyederken senin bu korkusuz ve umursamaz tavrın hoşuma gitti. korkusuz insanları severim. Dile benden ne istersen. Yerine getirmezsem aha da topum. Hemi de çinçon topu. Yeni icat Çinliler.
Diogenes bu fırsatı kaçırmaz. Şöyle stanbule’de rezistans isterim. Bodrum marine’de yat isterim. Şöyle sünnetlik 4 hatun isterim demiş. Ha birde jetskender isterim senin gibisinden.
-          Yau sen böyle demeyecektin ama. Şike yaptın. Kandırdın bizi. Çakma diogenes seni.
Kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz be skender. O saf diogenes. Ben ise limonata karışmışı. Yapıyon mu, yapmıyon mu?..yoksa gölge etme başka ihsan istemez demiş.aha da dedim. İstediğin oldu mu?
-          Bunları yerine getirmiyorum. Ben zaten topum..hı ha hı ha ha..tiz vurun bunun kellesini..
Bu hikaye tamamen hayal ürünüdür. Benzerlikler tesadüften ibarettir. Yerseniz..

                                                               T.R.Karabandoğlu-  Bel Kemik’li Öyküler..
Öte Cepten
-          Zıııır! Zııır!
-          Ağabey telefon çalıyoo!
-          Baksana öyleyse!
-          Zııır! Zııır! Bakıyom ama yine çalıyoo!
-          Aç ulan şunu aç..meşgulüm..ıııngh!
-          Ağabey Alexander Graham Belli mi ne seni soruyoo!
-          Telefonu mu ne bulmuş?..cebini soruyoo!
-          Anaa! Ağabey ölmüş ya!..
                                     T.R.Karabandoğlu-Bel Kemikli Öyküler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder