21 Eylül 2011 Çarşamba

EĞİTİM ŞART..

-          Niçin bir sevgilin yok anlamadım..elin ayağın tutuyor..eh fena değilsin..yaşı  da pek sorun etme..ne bileyim bazen erkek değil de yarım olduğunu düşünüyorum..söyle benden sır çıkmaz..
-          Ne diyorsun sen anlamadım..neyi ima etmeye çalışıyorsun..erkeğim..ama senin erkeklik mevhumundan anladığın ölçüde değil..erkeklik, kadınlık ve namus kavramlarını apış arasında arayanlardan değilim..erkeklik, kadınlık ve namus yürektedir, beyindedir..böyle düşünceye sahip birini bulamadığımdandır yalnız kalışım..anlatabildim mi, apış arası erkeği..
-          Anladım dostum..ve işin zor diyorum..memleketin yüzde 90’ı benim durumumdayken vallahi işin zor..ne diyeyim şans senin yanında olsun..Ama bizim bir gelenek göreneklerimiz var..onu hiç hesaba katmıyorsun?
-          Neymiş gelenek göreneklerimiz anlat bir dinleyelim..sokağa çıkın orospu olun demiyorum ki..kadını olsun, erkeği olsun her önüne gelenle kırıştırın da demiyorum..güzel giyimli bir kadını gördüğünüzde dibiniz düşer ama kendinizi ahlak timsali gibi görürsünüz..karşı tarafın beyinlerinin içindeki namus bekçisi urusunuz siz..
-          Senden böyle şeyleri duymak hayret uyandırdı bende..yıllardır kendini gizlemişsin..iyi ki bu düşünceleri diğerleriyle paylaşmadın yoksa seni recmederlerdi..
-          Her lafınızı  amk’yle başlayıp amk’yle bitirin..kızı erkeği..pantolonu indirip göstermediğiniz kalıyor bir, sonra bu sözlerime şaşırıyorsunuz..sizinkinin yanında benimki gül dikeni kalır..sizin gösterdiğiniz, o böbürlendiğiniz kocaman şeyler acıtmıyor, hayrete düşürmüyor da, şuncacık gül dikeni mi acıttı..eyvahlar olsun milletime..
-          Anlıyorum ben de onaylamıyorum gençlerimizin küfürlü hallerini..ama seninki de çok fazla aşırı değil mi, haksızlık ediyorsun..namusluca çalışıp evine ekmek götüren, bir hafta sonunu birlikte geçiren insanlarımız da var..yaşam kültürümüz birbirimizden farklı olabilir ama hiç olmazsa asgari müştereklerde yine de bir toplum olduğumuzu düşünüyorum. Halkın büyük çoğunluğu eğlencesiyle, yeme kültürüyle, giyimiyle, kuşamıyla, davranışlarıyla o züppe yaşamdan ayrı bir hayat tarzı yaşıyor olabilir..sen git onların ahlak anlayışıyla birlikte ol, oralarda yaşa bizi beğenmiyorsan..
-          Söylediklerinin bir bölümüne katılıyorum ama son sözlerin beni üzdü bu kez..köylülükten kurtulamıyorsunuz..burada köylülük kavramını sakın başak tarlasında başakları tırpanlayan Mustafa Emice’yi, fındık toplayan Ayşe Teyze’yi kastettiğimi zannetme..zihinlerdeki köylülükten bahsediyorum..ve bu köylülük tv’lerde gösterilen züppe hayatlarda, gazetelerdeki magazin sayfalarını süsleyen sosyetik hayatlarda da var..tüm toplumdan bahsediyorum..yüzdesini verdin sen..ve bu yüzde çok büyük maalesef ama doğru..özellikle son zamanlarda o kadar arttı ki bu zihinsel köylülük..Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşayan insanlarımız sanki bizden çok daha modern görüşlü idiler..bu modern görüşlülük devrimleri çabuk benimsenmesine yol açmış..hem de Osmanlı artığı bir topluma..düşün bir ATATÜRK  devrimlerini bugün hangi katmana kabul ettirebilirsin? Veyahut da böyle büyük devrimleri yapabilir misin, yaptın halk bunu bu kadar kısa süre içerisinde kabul edip bünyesine alabilir mi? O dönemdeki şartlarda yapılan böylesine büyük devrimler ve zihinsel yönden gelişmeye çok açık bir toplum yapısı..ve şimdiki şartlarda yapılamayan devrimler..zihinsel kapalılık..tüketim toplumu..üretime odaklanmamış..gelişime kapalı..bilinçlice yapılan sistematik köylü kültürü..Ben bunları neden söylüyorum? Çünkü yine böyle bir köklü devrime ihtiyacımız var..Atatürk’ten bu yana hiçbir şey vermedik, hiçbir şey koyamadık bu devrimlerin üstüne..halk tümüyle cahil kaldı..bırakıldı daha doğrusu..neden? çünkü cahil insanı istediğin yere çekebilirsin, ama bilinçli bir insanın kendi fikirleri vardır..başkasının düşüncesi o’nu ilgilendirmez..doğruyu, eğriyi ayırabilir..yasaklar, günahlar, beyinlere ipotek koymalar suç oranını, ahlaksızlığı azalttı mı? Hayır, bilakis suç oranı bir o kadar arttı..trafik cezası kat be kat katlanırken, trafik kazaları ve bu kazalarda oluşan maddi ve manevi zarar da aynı oranda artmış..bu istatistiği her duruma örnek olarak koyabilirsin..bilmem anlatabildim mi?
-          Haklısın..geldik, döndük eğitime vardık..
-          Öyle..eğitim..o kadar önemli ki..öyle ki kravatlı cahiller yetiştiriyoruz eğitim sistemimiz yüzünden..her gelen eğitimi baştan sona değiştiriyor..neyi değiştiriyor biliyor musunuz..müfredatı..öncekinin yaptığı iyi şeyleri de değiştiriyor..niye, çünkü önceki yaptıysa kötüdür..zihinler köylü kalsın ama kendileri bozuk din soslu liberalizmi bu halkın sırtından kan emici vantuz gibi yüklesin ki fındık taban fiyatlarıyla, yol yapmakla, hastaneleri düzeltmekle ballı börek ihalelerin içinde yüzebilsinler..kendilerine Müslüman, kendilerine liberal, kendilerine demokrat, kendilerine göre işine gelen Atatürkçülük..yılların verdiği ve kandırıldığımız düzen bu kirli düzen..bakınız müfredatı değil, kafaları değiştirmek lazım..kafaları..başka da bir şey demiyorum..
-          Teşekkür ederim..
-          Bak, sevgiliden başladık bir dolu şey öğendin..Rica ederim aydınlattıysam..
-          Saygılar hocam..
-          Saygılar benden..recmi unut..
-          Ben unuturum da sen yine de bunları bir benle konuş istersen..



T.R.Karabandoğlu-bel kemikli öyküler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder