15 Aralık 2011 Perşembe

YÜRÜYEN SİSMOGRAF

YÜRÜYEN SİSMOGRAF


- merhaba; bugün dertlisin bakıyorum, sakıncası yoksa söyler misin?

- sağol; çok büyük dert değil..biliyorsun ben hisli bir insanım..arada sırada hislenirim, hislendiğim zamanlar neyi düşündüysem o başıma geliyor..

- nasıl yani?

- tahminlerim tutuyor..diyelim bir maç var..herhangi bir maç olabilir..bu maç berabere biter..skoruyla beraber söylüyorum..pat, çıkıveriyor..atıyorum tutturuyorum..her zaman olmuyor, ama sık sık olabiliyor..

- iddaa, middaa oyna o zaman, parayı kırarsın vallahi..dertlendiğin şeye bak..

- bir keresinde, sanki deprem olacakmış gibi hava sezinliyorum dedim arkadaşlarla otururken..daha tümcem dudaklarım arasından gün yüzüne çıkmamışken, hoppa bir sallantı, 4.3 richter büyüklüğünde merkez üssü yaşadığım şehir olan bir deprem..arkadaşlarım merak ve korkuyla karışık beni süzmeye başladılar..sonra da hay şom ağızlı diye bir dolu papara..bir dolu şakayla karışık serzeniş..

- yürüyen sismograf gibisin mübarek..boşver be..bazı insanlar böyle yaratılmış..hisli..senin gibi..alışmaya bak..hayata mı küseceksin şimdi..çok hisliyim..küstüm sana hayat..

- sen dalgana bak..ama seninki yine hafifletilmiş dalga..arkadaşlar her gördükleri yerde ayağa kalkıyorlar, hazırol vaziyetinde sağ ellerini havaya kaldırıp "Heill Richter!" diye selam veriyorlar ya..buna katlanamıyorum!

- (gülme efekti)..


                                                                      TEZEL R.KARABANDOĞLU-BEL KEMİKLİ ÖYKÜLER..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder