9 Eylül 2012 Pazar

EŞİNİ ALDATACAK SEVGİLİ DOSTUM


                                     Fotoğraf: Praça Karlos Alberto
-          Tek eşliliğe inanır mısın?
-          Hep inanmışımdır..niye sordun?
-          Ben inanıyordum ilk zamanlarda ama şimdi bundan şüpheliyim..
-          Sen evli değil miydin?..söyle eşinle mi atıştın? Söyle hadi..utanma ben senin arkadaşınım benden sır çıkmaz..dertleşmeye oturduk buraya..
-          Hayır, ondan değil..eşimi seviyorum..arada sırada cırcırlığımız tutar..her evli karı koca gibi..anlıyor musun?..sorun bu değil.
-          Sorun bu değilse neden şüpheye düştüğünü anlatacak mısın?
-          Bir kadın var..hoşuma gidiyor..ve galiba o’nun da bana karşı bir ilgisi olduğunu seziyorum..ama bir yandan da ben evliyim ve eşimi seviyorum..
-          Eşini seviyorsan başka bir kadına ilgi duyman olmaz..insanın doğasına aykırı bu..bizi hayvanlardan ayıran en önemli özelliklerimiz de budur aslında ama kimse bilmez bunu..bilirler de uygulamazlar..
-          Sadık bir insan..eşine öyle mi?..ama etrafına baktığında birbirlerini aldatan bir çok evli eş var..buna ne diyorsun?
-          Bak eğer insanlar birbirlerini aldatmaya başlamışlarsa artık birbirlerini sevmiyorlar demektir..kendi fikrim bu..sevgi bitmiştir aralarında..güzel duyguları paylaşabileceğin başka birini bulmuşsan ve ondan alıyorsan elektriği..iş bitmiştir..
-          Ama eşimi seviyorum..fakat o’nunla da ilişkiye girmek istiyorum..bir kere olsa bile..
-          Sigara içer misin?
-          Hayır, hayatım boyunca hiç içmedim..
-          Ben içiciyim..nasıl başlanır..hep aynı hikaye..bir arkadaş içiyordur ve sana uzatır sohbet esnasında..sen de meraktan alırsın..içmem diyebilirdin ama bunu erkekliğin şanına yakıştıramazsın..aynı durum kadınlar içinde geçerlidir biraz farklı şekilde ve durumda olsa da..içerken sayıp söversin hem sigaraya hem de bunu kullananlara..buna bağımlı nasıl kalınır diye..sonra bir anda aktif içici olmuşsun..aldatma da böyle bir şey işte..bir kereden bir şey olmaz dersin..birlikte olursun..sonra pişman olursun..evine dönersin..bir süre evinde hiçbir şey olmamış gibi eşinle günleşirsin..ama yastığa başını koyar koymaz yaptığın herze senin peşini bırakmaz..vicdanın sızlar..eşinin başını okşamak istersin ama ellerin kirlidir..bu kez nefsin seni bırakmaz..eşinle sevişirken bile o’nu hayal edersin..kadın bunu hisseder ama hemen o’na yormaz..işine yorar, başka bir şeye yorar..sonra bir başka kadın görürsün..ve farkında olmadan o’na kur yapmaya başlamışsın..ne zamana böyle devam eder..ta ki sevdim sandığın eşinin bunu iliklerine kadar hissettiği güne kadar..ve iç huzurun bozulur..boşanmaya kadar gider anladın mı?..eşinle birlikteliğin hiçbir zaman birlikte olacağın kadınlar kadar zevk vermez..artık eşinle oluşan cinsel ilişkiye bir ad vereceksek tensel masturbasyon buna tam uygun olur..bunu sadece cinsel yönden alma..bir de çocuklu olduğunu düşünürsen yıkım olur..her şeyine sirayet eder..yemek yiyişine, televizyon seyredişine, kitap okumana, eşinle yaptığın etkinliklere kadar..hiçbir şey eskisi gibi olmaz..halen eşimi seviyorum ben diyebilecek misin?..o zaman karar senin..kocaman adamsın..
-          Korktum..ve aydınlandım..sağol..iyi dostumsun sen benim..iyi ki varsın..
-          İyi ki sen de varsın..sen de benim iyi bir dostumsun..
                                                                                                            T.R.Karabandoğlu-Bel Kemikli Öyküler

PLATONİK İNTİKAM..


                                    Fotoğraf: Cao Anh Tuan

bazı anlar vardır..
içini lime lime doğrar..
paslı bıçak gibi..
hatırlamak istemesen de..
o çıkar gelir..
göz pınarlarına..
ve koyu kahverengi bir damla olur avuçlarında..
kaçamazsın..
vazgeçemezsin..
bulur seni başını koyduğun soğuk yastık..
olmasını istemediğin bir yığın yaşantı ile sen durursun..
saçma sapan şeylerin yanında güzel dursan ne olur ki..
saçmalık ve sen..
o güzel gözlerinin yanında bir dolu palyaçoluk serisi ergen dönemi insanlara…
seni o anların içinden çekip çıkarmak isterdim doğrusu ama bu yeterli olmayacak şu anda..
ve belki de bu gerçekleşmeyecek bir rüya..
sonra çok düşündüm..
böylesine bir yaşantıyı o’nun için mi katlandım diye..
hayır dedim..
haketmiştim..
geçmiş yaşantımdan kalan kötü şeyleri bedenime çektirmek için katlanmıştım..
ve seni buna alet ettim…
diyeceksin ki o zaman sevmedin beni..
sevdim..
şimdi daha çok seviyorum..
ama böylesi daha iyi..
arada sırada seni aklıma getirince o anlar aklıma gelecek ve eşitleneceğiz sevdiğim..
kullanıldığını düşününce hayıflanırken, o anlar da senin gözüne gelecek bir an ve oh oldu o..çocuğuna diyeceksin..
böylelikle eşitleneceğiz kahverengi bir damlada..
sen benim avuçlarımda olacaksın..
ben senin ayağının altında..
olsun..

T.R.Karabandoğlu-böğürtlen zamanı aşkları-2

7 Eylül 2012 Cuma

SEÇİLMEYENLER


Seçilmeyenler..
                                                     foto: quote by abraham lincoln


“Her şeyi balonla mı yaptın yani?” dedi bana..

“Evet ; her şeyi balonla yaptım” dedim.

Nefes denen hayatı içime üfürürlerken,

Dememişlerdi bana çocukluğumun,

Bir böğürtlen dikeninin üzerinde noktalanacağını..

Bileydim, hazırlıklı olurdum..

Bu hayatı benim seçmediğim gibi,

Bu aşkı da ben seçmemiştim..

Seçmediğim bir aşktan terk edilmek,

Tıpkı o balon gibi bir dikenin üstünde,

Tüyleri eskilikten pörsümüş,

Çocukluğumun oyuncaklarına benzer..

Sen terk etmiş vakar pozlarınla çevrende,

Gülücükler atabilirsin..

Ben seni çocukluğumun ezgilerinde aramaya devam ederim..

Ve böylece diğerleri gibi sana bu hevesi yaşatmamış olurum..

Ben her şeyimi kırmızı balonuma borçluyum..

İlk oyuncağım olan kırmızı balonum..

İlk oyuncağım ilk bırakandı beni..

Sonra sıra sıra böğürtlen dikenlerine,

Boncuk niyetine pörsümüş balonuma..

Balona ne kadar üzülürsem,

Sonralarıma en az bu kadar üzülürüm.

Daha fazlası değil..


                                     T.R.Karabandoğlu-Böğürtlen Zamanı Aşkları